Sezar'ın Hakkı Sezar'a Verilmeli!

Kayserispor'da bardak sonunda taştı. Taraftarda ne sabır kaldı, ne takat.

Kaderi böyleymişçesine yıllardır küme düşme hattından bir türlü kurtulamayan Kayserispor, son 2-3 sezondur bu stresi iliklerine kadar hissediyor.
Hele hele bu sezon..
Kaç yıldır transfer yasağı haberleriyle sarsılan ama her seferinde bir şekilde bu tehlikeyi bertaraf eden camia, bu kez yapamadı.

Belki de, çekirge hesabı 1 sıçradı, 2 sıçradı..
Bu sezon artık sıçrayamadı.

Hocalarda bir türlü istenileni veremedi.
Burak Yılmaz kötü bir fikstürle başladığı ligde, enerjisini hızlı tüketince veda etmek istedi.
Kredisi bence 1-2 hafta daha varken, kimsenin beklemediği Sinan Kaloğlu şaşırttı mı? 
Şaşırttı.

Ama Gaziantep karşısında bence iyi futbol oynadı Kayserispor.
Hatayspor maçında ise iyi oynamasa da kazandı.
Tüm camia bir anda, ''Küllerimizden dönüyoruz'' derken, Adana Demirspor faciası.
Alınan 0-0'lık sonuç benim için yenilgiden farksız.
Her rakibinden 2-3 golden aşağı yemeyen bir takım, rakiplerin ''averatj düzeltiriz'' dediği, garanti 3 puan  yazdığı bir takımla berabere kalmak, benim için yenilgiden farksızdir.

Ama bu maçtan ötürü en son eksi yazacağı yerdir yönetim.
Takımın enerjisinin ve isteğinin olmadığını gördüğü halde Bahoken'i 60 küsüre kadar kenarda tutan;
Boa Morte'yi 72'nci dakikaya kadar neden olduğunu anlamadığım bir şekilde oyuna almayan Sinan Kaloğlu, eleştiri listesinin 2. sırasında olmalıydı.

Bu beraberliğin bence ilk sorumlusu futbolculardır.
Bugün maçta; Isıran, saldıran, rakibi boğan bir Kayserispor ben görmedim. Gören oldu mu bilmiyorum da..

Geriye oynamaktan başka bir şey bilmeyen, zaten ileride 1-2 oyuncumuz varken 6-7 kişiden oluşan Adana Demirspor savunmasının arasına uzaktan orta açmaya çalışan futbolcuların olduğu yerde, ''istifa'' denecek son mevkiidir yönetim.

Bilen bilir, Kayserispor yönetimini ve Başkan Ali Çamlı'yı en çok eleştiren kişiler arasındayımdır.
Ama Sezar'ın hakkı da Sezar'a verilmeli.  

Başkanın sarf ettiği sözler, eğer tüm taraftarlara ise gerçekten çok ayıp!
Geçimin bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde, dişinden tuırnağından arttırıp maça gelen gerçek taraftara bu söz söylenmez.
Ama onlara değilse;

Yine Ama, diyerek başlayıp sıralamakta da fayda var..
Bu takımın transfer yasağı doğuran ve doğurabilecek 70 küsürden fazla borç dosyasını halleden bu yönetim değil mi?
Kapı kapı gezip, para arayan bu yönetim değil mi?
İşini, gücünü bırakıp neredeyse 24 saatini takıma ayıran bu yönetim değil mi?
Kayserispor'u ekonomik dar boğazdan çıkartmaya çalışan bu yönetim değil mi?

En çok eleştirilen de bu yönetim değil mi?

Kulübü adeta futbolcu çöplüğüne çevirip, milyonlarca dolar tazminat ödemeye mahkum edenlerin bırakıp gittiği;
''Benden sonrasını benden sonrası düşünsün'' diyerek hareket edenlerin arkasına bile bakmadığı;
Kayserispor'un Ulusal Lisans için eksiklerini tamamlamayan ve 3 puanını sildirenlerin şimdi sefa sürdüğü;
Kulüp logosuna haciz getirenlerin bugün isimlerinin bile zikredilmediği;
Kulübün alacaklarına temliklerin konulmasına kadar borçlananların olduğu;
Bir Kayserispor'da eğer ki, suçlu Ali Çamlı ise bence de istifa etsin..

İstifa etsin de , yerine kim gelecek..
Bu takıma kim sahip çıkacakta, kim kurtaracak.
Ben söyleyeyim, kimse!

Bu borç yükünün altına kimse elini bile koymayacak.
Kimse Kayserispor için kendi işinden, ailesinden feragat etmeyecek.

Hava atılacaksa, tamam..
PR yapılacaksa, tamam..
Kendine ve şirketine gelir sağlanacaksa, tamam.. 

Ama işin içinde yorulma varsa, para aramak varsa;
İşte o zaman kimseyi bulamayacağız.

1 Yılda 2 kere genel kurul yapan bir kulüp, 3. kez genel kurula gitse ne olacak.
Ali Çamlı bırakacaktıysa, 2 ay önce yapılan Olağanüstü Genel Kurul'da bırakacaktı.
Taraftar o zaman istemeyecekti.
O gün ''Gitme, kal'' diyenlerin, bugün ''Git'' demesi, Kayserispor'u daha da dipsiz kuyuya atmaktır.

Kayserispor için gecesini gündüzüne katan, takımı maça göndermek için tesisleri adeta istila edercesine ablukaya alan taraftar biliyor, kulüpte ne zorlukların yaşandığını.

Yine diyorum..
Sezar'ın hakkını Sezar'a vermek gerek.
Bu takım eleştirilecekse, en son halkadır yönetim.