O Diss Kayserispor !

Kayserispor'un geride kalan 1 aylık süreçte yaşadıklarının izahı yoktu. İzahı olmayanında mizahı olurmuş ya. Birisi ''bir gece ansızın gelebilirim'' dedi. Diğeri, ''Bekledim de gelmedin'' dedi.

Kayserispor camiası adeta bir gökdelenin çatısından yere çakıldı. ''Kurtulamaz'' denilen bu düşüşten de mucizevi bir şekilde sağ çıktı.
Bu anlattığımı hem Kayserispor takımı, hem Kayserispor yönetimi yaşadı.
Son gün son dakikaya kadar.

Herkesin ''Blöf'' dediği istifa kararını Ali Çamlı genel kurulda da sürdürdü.
''Aday değilim'' dedi.
Ne Ali Çamlı’ya bağlılığını dile getiren, ‘’Ali Çamlı isterse Aday olurum’’ diyen Samet Koç genel kurula geldi. 
Ne Ali Çamlı’ya ‘’Bu takım sahipsiz kalmaz’’ diyen Berna Gözbaşı geldi.

Bir anda 10 yıl geriye gidecekti Kayserispor.
Taa ki; Baki Ersoy devreye girene kadar.

Genel kurul bitti. Tam her şey normale döndü derken, Eyüpspor karşısında yokları oynayan bir Kayserispor takımı çıktı ortaya.
O da tıpkı yönetim kurulu gibi, küllerinden doğdu.
4-5 olur denilen maçın ilk yarısını 2-0 geride tamamlarken ikinci yarı galibiyeti kaçırdı.
Tüm bunların sebebiyse yaşanan o gerilim.
Yönetim krizi idi..


Berna Gözbaşı'nın alacaklarından ötürü gelen temlik kararıyla başlayan gerilimin etkisiydi.
O etki nedeniyle başlayan kaos.

Berna Gözbaşı'nın  kaosu tetikleyen ''yapamıyorsanız bırakın, ben gelirim'' resti.
Ali Çamlı'nın reste rest çeken ''Gel vereyim'’ demesi.
Ve Genel Kurul günü gözlerin aradığı Berna Gözbaşı'nın salona bile gelmemesi.

Ama izahı olamayan şeylerinde mizahı olurmuş ya!
Bu durum bana biraz mizansen bir tablo çıkarttı.

Ali Çamlı'ya ''Görevden kaçmam'' diyen Berna Gözbaşı'nın bu atarı ''Bir gece ansızın gelebilirim'' şarkısını ve sözlerini hatırlattı.

Güldüm tebessüm ettim. 

Ama Ali Çamlı'nın da Kardeşi (!) Berna Gözbaşı'na ''gel verelim'' dediği takım için genel kurul salonuna bile gelememesine de ''Bekledim de gelmedin. Hiç mi beni sevmedin'' şarkısı cevap olur..

Yönetim kurulununda olaya dahil olmasıyla ‘’Nerde yedin paraları söyle. Nerde yedin dolarları söyle’’ paylaşımı cuk diye otururdu.

Hatta, Samet Koç’tan da ‘’Yalnızım dostlarım, yalnızım. Yalnız’’  şarkısı paylaşımı güzel bir mesaj olurdu.

Tıpkı aşıklar atışması gibi. 
Rapçıların Diss atması gibi! 
(Bakınız, yazının en altı)

Ve keşke bu benim aklıma gelen durum, zamanında başkanlarında aklına gelseydi de..!
Sosyal medyadan yapılan atarların yerini, şarkılı göndermeler alsaydı.

Düşünsenize,

Berna Gözbaşı'nın onca atarlı tivitinin yerine ''Bir gece ansızın gelebilirim'' şarkısını paylaştığını.
Ve Ali Çamlı'nın Pazar günü Eyüpspor maçından sonra stadyumda ''Bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin'' şarkısını çaldırdığını..

Valla birçok hareketiyle Türkiye'ye örnek olan Kayseri'nin tartışmalara şarkılı veya şarkı sözlerinle göndermelerde bulunması daha keyifli olurdu.

Bu kez olmadı.
Belki lafta değil, gerçekten centilmenliğin ön planda olduğu bir dönemde bu dediğim olur.

DİSS NEDİR: Diss kelimesi kısaca rapçilerin birbirlerini yermek için söyledikleri parçalar olarak tanımlanabilir. Diss için, Türk Halk Müziği ozanlarının yaptığı aşık atışmasının rap müziğindeki versiyonu da denilebilir.