Kayseri'ye seminere katılmak için gelen Kalafat, depremlerle mücadelede en önemli iki unsurun depreme dayanaklı konut üretmek ve afete dirençli toplum haline gelebilmek olduğunu söyledi. Depremlerin etkilediği bölgelerden başka illere göç edenler hakkında değerlendirmede bulunan kişilere Doğan Kalafat, Türkiye'de bir yerden bir yere göçmekle tehlikeyi bertaraf etmediklerini belirtti.
Fayların yıkıcı sarsıntılar oluşturabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerektiğini belirten Kalafat, bu nedenle Kahramanmaraş merkezli depremlerin yaşandığı fay hattında da uzun bir süre büyük depremin yaşanmayacağını savundu. Dünyanın her bölgesinde yıkıcı depremlerin ardından göçlerin yaşandığını belirten Kalafat, “Bu ülkede yaşıyorsak muhakkak depremlere karşı dirençli toplum haline gelmemiz lazım” ifadesini kullandı.
Türkiye'de de her büyük deprem sonrasında olduğu gibi Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden sonra da göç yaşandığına dikkati çeken Kalafat, “Bu durum, 1992 Erzincan depreminde de oldu. Göçlerle bu işi önleyemiyorsunuz. Gittiğiniz yerde de depreme yakalanabiliyorsunuz” dedi.
Kalafat, toplumda afet bilinci oluşturmanın önemine değinerek, şöyle konuştu: "6,8'lik Erzincan depreminden sonra büyük bir göç oldu. Bu vatandaşların birçoğu Kocaeli, Gölcük, Sakarya havzasına gitti ve 17 Ağustos depreminde 500 Erzincanlı vatandaşımızı kaybettik. Yani Türkiye'de bir yerden bir yere göçmekle deprem tehlikesini bertaraf edemiyorsunuz. Maalesef ülkemizin bir deprem coğrafyası var. Bunun bilincinde olup alacağımız tedbirlerle depremin yaratacağı riskleri en aza indirebilmemiz gerekiyor. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler, merkezi yönetim işbirliği yaparak bu sorunu çözmemiz lazım çünkü bu ülkede yaşıyorsak muhakkak depremlere karşı dirençli toplum haline gelmemiz lazım."
Doç. Dr. Kalafat, bölgede 7,7 ve 7,6'lık depremler üreten faydaki tekrarlanma periyodunun 500-750 yıl arasında olduğuna işaret ederek, "Ancak bu fayın yakınında bulunan farklı kaynaklar çalışabilir. O bölgede çok fazla diri fay var. O fayların her biri çalışabilir ve orta büyüklükte depremler üretilebilir." Sözlerinde bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kayseri'de yaşanan sarsıntılarla ilgili de değerlendirmede bulunan Kalafat, şunları söyledi: “Kayseri, kuzeydoğu ve güneybatı gidişli fayların etkisi altında. Bu faylar şu anda çok büyük depremler üretmiyor ve üretmediler ama burada yaşayan vatandaşlar, yerel yönetimler ve kamu kurumlarının hazırlıklı olmasını tavsiye ediyorum çünkü yakın bölgede olacak büyük depremler de Kayseri'yi ve çevresini etkileyecektir. Bu yüzden Kayseri'de çok büyük deprem olmaz diyebilmek söz konusu değildir.”