Gazeteci Barış Pehlivan, Kayseri'de 82 yaşındaki bir kadının demans ve alzhemir hastalığına rağmen "cennet vaadi" ile evini İlim Yayma Cemiyeti'ne bağışlatıldığını iddia etti. Pehlivan’ın iddiasına göre, 9 yıl önce hayatını kaybeden 82 yaşındaki Cemile Serbest, demans ve alzhemir hastasıydı.
Aslında karar verme becerileri ileri yaş nedeniyle yetersizken, cennet vaadi ile evini İlim Yayma Cemiyeti'ne bağışlamaya ikna edilmiş. Kayseri'de gerçekleşen olayda, yaşlı kadına “hukuki ehliyeti vardır” raporu verilmiş.
Pehlivan Cumhuriyet Gazetesi’nde kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi:
“Cennet vaadi ile yönlendirildi, aldatıldı, kandırıldı.”
Bir dava dilekçesinde okuyorum bu sözü. Bundan 9 yıl önce hayata veda eden Cemile Serbest’ten bahsediyor. Bu da mı olmuş, dedirten olay Kayseri Huzurevi’nde yaşanıyor.
Önce biraz geriye saralım...
Yıl: 2012.
Cemile Serbest huzurevinde yaşıyordu.
Yanına birileri geldi. Çocuklarının onunla ilgilenmediğini anlattılar. Ama eğer sahibi olduğu evi bağışlarsa, onlar yaşlı kadına bakacaktı. Karşılığında da Cemile Serbest büyük bir sevap kazanacaktı!
Peki, yaşlı kadına “cennet vaadiyle” bu teklifi yapanlar kimdi?
İlim Yayma Cemiyeti!
Yani, Türkiye’deki siyasi İslamcıların en büyük örgütlenmelerinden biri.
İddiaya göre, İlim Yayma Cemiyeti’nin Kayseri’deki şubesi, AKP’li Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın aracı olmasıyla yaşlı kadınla tanıştı.
Şube müdürü İsmail Arslan şöyle diyordu: “Cemile Serbest kendi iradesi ile taşınmazı bağışladı. Ahirete yatırım yapmak istediğini ve bu nedenle bağışladığını, söyledi.”
Gelin görün ki...
Tek varlığı olan evini İlim Yayma Cemiyeti’ne devreden 82 yaşındaki o kadın hem okuma ve yazma bilmiyor hem demans hem de Alzheimer hastasıydı. Düşünme, öğrenme, hatırlama gibi hayati fonksiyonlarını yerine getiremediği bu rahatsızlıklarına dair tedavi görüyordu.
Ne gariptir ki Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise karar verme yetisini olumsuz etkileyen bu rahatsızlıklara rağmen, “Cemile Serbest’in hukuki ehliyeti vardır” dedi. Yani, yaşlı kadının evinin İlim Yaymacılara vermesinde bir engel olmadığını ileri sürdü.
ADLİ TIP’IN BAŞINDA TANIDIK İSİM
Sonunda...
Cemile Serbest evini İlim Yayma Cemiyeti’ne bağışladıktan 2 yıl sonra hayatını kaybetti.
Yakınları işte o zaman yaşananları öğrendi ve bu devrin iptali için yargı yolunu tuttu.
Haliyle...
Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesi de Cemile Serbest’in tapu devri sırasında “akli melekelerinin yerinde olup olmadığını” Adli Tıp Kurumu’na sormaya karar verdi. Son sözü o söyleyecekti.
Ve beklenen rapor 2021 yılının sonunda geldi. Adli Tıp Kurumu özetle şöyle dedi: Cemile Serbest hür iradesiyle evini bağışladı!
Sahi...
İlim Yayma Cemiyeti lehinde karar veren Adli Tıp Kurumu’nu kim yönetiyordu?
Kuruma 2007’de başkan yardımcısı olarak giriş yapan, 2022’de de başkanlık koltuğuna oturan Hızır Aslıyüksek.
Peki, Aslıyüksek’i başka nereden tanıyoruz?
İlim Yayma Cemiyeti’ne ait vakfın sitesine giriyorum. Mütevelli heyetine bakıyorum. Başkan olarak Bilal Erdoğan’ı, üye olarak da Hızır Aslıyüksek’i görüyorum.
Yani, İlim Yayma Cemiyeti lehinde karara imza atan Adli Tıp Kurumu’nun en başında İlim Yaymacı biri oturuyordu.
Bakınız...
Kayseri’de bu davanın duruşması vardı dün. Ve mahkeme İlim Yayma Cemiyeti lehinde karar verdi. Tüm şüpheler görmezden gelindi.
Bununla birlikte duyuyorum ki bu yazdığım tek örnek de değil. Huzurevlerindeki yaşlı insanların evlerini kendilerine bağışlatmak için yoğun çaba sarf eden tarikatlar ve uzantıları var. Maalesef ki sağlıklı karar yetisi olmayan o insanlar “cennet vaadiyle”, yani din istismar edilerek kandırılıyor.
14 Mayıs’ta neyi mi seçeceğiz? Bu kirli düzene devam mı, tamam mı?”