Mehmetlerin Paha Biçilemeyen Büyükkılıç Aşkı !


Kayseri'de teşkilatlanma denince akla gelen en iyi organizasyondur belki de AK Parti.
Partilisinden, seçmenine kadar hepsi bir birini neredeyse ölümüne tutuyor.
Hem maddi, hem manevi tüm imkanlarını seferber ediyor.

Bunu ne ilk kez gördük, ne de son kez göreceğiz.
Seçim yarışı devam ederken, kamuoyunun gündemine gelen bazı bilgi ve gelişmeleri artık bu yarış bittikten sonra şöyle bir kurcalamak istedim.

Önce Nuh Mehmet Saçmacı'dan başladım.
Kendisiyle de bu konu hakkında yaptığım telefon konuşmasında oldukça samimi cümleler kurması da beni memnun etti.
Sırf Memduh Büyükkılıç'ın ricasını kırmamak için yılda yaklaşık 5-6 Milyon TL zarar ettiğini söyleyen Sun Fuarcılık'ın sahibi Mehmet Saçmacı, ''Kayseri'ye iş yapmasam kardayım'' diyerek gönül borcunun nasıl nakit ödenebileceğini Kayserili hayırseverlere de bir nevi göstermiş oldu.

Ve tek tek açıkladı.
Recep Tayyip Millet Bahçesi'nde Kayserili vatandaşlara hizmet vermek için kurduğu devasa çadır ile yılda 2 Milyon Lira zarar ettiğini söyledi.
Yetmedi, Kitap Fuarından sırf Memduh Başkanı kıramadığı için her bir seferinde 3 Milyon civarında zarar ettiğini anlattı.
Yöresel ürünler fuarından bile zarar ettiğini söyleyince, şöyle bir topladım da. Yıllık 5-6 Milyon zarar oluştu.

Üzüldüm, içim acıdı Saçmacı için.
Peki neden yapıyorsun dediğimde ''Memduh Başkanı çok seviyorum. Ve onun ricasını kıramıyorum'' diyen Mehmet Saçmacı'nın sadece bir hatır için aylık yarım milyon lira zarar ediyor olmasına gönlüm razı olmadı..

Ama Memduh başkan sevgisi de böyle bir şey olsa gerek.
''Dostum için'' dediği ve her yıl 5-6 milyon lira zarar ettiğini söyleyen Mehmet Saçmacı'nın, Tramvay üzerindeki reklamların ihalesinden bile kardan zarar ettiğini öğrenmem de cabası.

Ben Mehmet Saçmacı'nın Büyükkılıç sevgisine gıpta ederken; bir anda İstanbul İSTOÇ'ta belki de mağazasında 40 Milyonluk malı olan, yüzde 5, yüzde 10 kar marjıyla satış yapan Mehmet Dinç isimli genç hemşerimin belediyeye tanesi 563 TL'den 8 bin adet kettle hediye ettiğini öğrendim.

Daha doğrusu, o kettle'leri Mehmet Dinç'in hediye ettiğini öğrendim.
Kafadan bir toplama çarpma ile 4 milyon civarında bir rakam tutan kettle'leri sırf Büyükkılıç'a sevgisinden Kayseri Büyükşehir Belediye personeline dağıtılması için hibe ettiği bilgisine ulaştım.

Duygulandım, gururlandım!
İstanbul'da yaşayan ama sırf Kayserili diye 4 Milyon Lira'lık bir hibenin nasıl bir sevginin ürünü olduğunu düşündüm.
Altında art niyet arayım dedim, ''İstanbul'da yaşayan bir adamın Kayseri'den ne gibi beklentisi olur ki, 4 milyon lira hibe eder'' diye düşündüm.
Bulamadım.

Ve bunun bir sevgiden ibaret olduğunu düşüncesi beni bir kez daha manevi hazza taşıdı.

Hoş Kettle'ler bozuk yada çalışmıyor. Ama bunlar da kul yapısı, elbet çalışmayan da olacak.
Buradan da söyleyeyim, kettleleri bozuk çıkanlar faturalarıyla birlikte servise göndersin.

Tamamen Memduh Başkan'a jest olsun diye, hiç bir beklenti içerisine girilmeden hibe edilen Kettleler bile işte o sevginin göstergesi.
Benim sadece 2 günde karşıma çıkan Mehmetlerin yıllık Memduh Büyükkılıç sevgisinden harcadığı para yaklaşık 10 Milyon TL.
Eski parayla 10 Trilyon.

Peki, hesap kitap derken girdiğimiz matematiksel işlemlerden sonra sormak isterim.
Memduh Başkan için 2 Mehmet ayda 1 Milyon Lirayı seve seve hibe diyorsa, 10 Mehmet ayda kaç milyon tl hibe eder?