Kocasinan Belediyesi ile görüştüm. Fier Otel'in terasında yer alan Roof Bar'ın bulunduğu alan kaçak, izinsiz ve kent estetiğe aykırı..
Meşhur hikayeyi bilirsiniz!
Hani deve ile olanı..
Sormuşlar ya, ''Boynun neden eğri''
Bizim mesleğimiz gereği önümüze gelen boynu eğrilere soruyoruz.
Neden? Diye!
Bize tabi, ''nerem doğru ki'' demiyorlar.
''Yok öyle bir şey'' diyerek cevap veriyorlar.
Maalesef mesleğimiz ya develerle mücadele etmekten ya da boynunda eğrilik olanların, aslında meselenin omurgalarında olduğunu ortaya çıkartmakla geçiyor.
Neyse; ben develeri bırakayım da, konumuza geleyim..
Geçtiğimiz gün bir bilgiye ulaştım.
Kaçak yapıların şahı Fier Otel'in sahibi baba-oğul sonunda amaçlarına ulaşmış.
Ben bu Fier olayına ilk el attığımda Murat Erdal beni oteline davet etmişti. Tesisi gezdirirken, kaçak yapı olayını anlatmıştı.
Cümleye de şöyle başlamıştı.
''Biz bu arkadaki alanı yapıp, bitirdikten 20 gün sonra İmar Barışı çıktı''
Ve ben söylemiştim; O zaman İmar Barışı'nın çıkacağı tarihi nasıl biliyordunuz da, denk getirdiniz.
İnce bir gülümseme koymuştu, Murat Erdal.
Ve demişti ki, ''Mimarım beni uyardı. 1,5 metrelik taşma var. Yapıyı şurada keselim (eliyle fazla alanı göstererek), ben 'bişey olmaz' diyerek devam ettirmiştim''
İşte benim aylarca, belediye yetkililerinden aldığım bilgiler doğrultusunda yok yıkılacak, yok yıkılıyor yazdığım alan burasıydı.
Kocasinan Belediyesi milyonlarca lira ceza kesmiş, üzerine bir de mahkemeye vermişti. O alan yıkılmalıydı. Mevzuata aykırıydı. Emsal teşkil ederdi.
Ama, mahkemesi bile devam eden kaçak yapı ile ilgili onay çıktı. Artık kaçak değil.
Aslında baba-oğul sonunu bildikleri için ne belediyeyi, ne mahkemeyi, ne de medyayı dinlememişti. Bildikleri yoldan gitmişlerdi.
Helal olsun demek geliyor içimden Baba Fikret ve Amerika'da bu işlerin eğitimini almış oğlu Murat'a..
Nasıl da, kılıfına uydurdular minareyi !
Futbol gibi. Sonuca bak !
Baba-oğul istediğini aldı mı?
Aldı!
Dediklerini yaptırdı mı?
Yaptırdı!
Biraz tuzluya mal oldu ama, olsun.
Her şeyin bir bedeli var.
Yıkım için harcayacakları parayı, hayır için kullandılar.
O hayır duasıyla da işleri rast gitti, izinlerini aldılar.
Zaten, beyefendilerin yıkımın iptali için devlete harcadıkları para, aslında devletten kaçırdıkları para idi.
Daha önceki yazımda bu işletmenin vergi kaçırdığını ve bundan ötürü yakalandığını da yazmıştım.
Koskoca Fier Otel, 1 Ocak 2023-31 Ağustos 2024 tarihleri arası devlete ''Sadece 54 adet düğün yaptık'' diye beyan etmiş.
Maliyede, 54'ün dışında 36 düğün daha yapıldığını ama devlete bildirilmediğini, vergisinin ödemediğini tespit etmiş (ki ben daha nicelerini de buldum). Ortaya da, bu kurumun vergi kaçırdığı çıkmış.
Yaklaşık 5-6 Milyon liralık bir ceza kesiliyor Fier'e. Onu da, uzlaşma ile 1,5-2 Milyona düşürüyor maliye.
İşte Vergi kaçırarak biriktirdikleri parayı, çıkma olarakta söylenen kaçak alanın izni için harcadılar.
Bir yerlere yardım yaparak (!) hayır için kullandılar.
Haramı, helale çevirdiler bir nevi!
Ama, Fier Otel'in sadece boynu eğri değil ki.
Şirketin yasal denecek yeri neredeyse yok!
Kaçak oğlu kaçak yani otel.
Otele ek bina yapıyorlar kaçak!
Ek binaya, ekstra çıkma yapıyorlar kaçak!
Otelin altına Happy Monns'un şubesini açıyorlar, giriş kapısı yasak ve kaçak!
Bu kadar mı sanıyorsunuz?
Hayır!
Baba Fikret ve oğul Murat, otelin teras katını da kapatıp bara çeviriyor.
Şehir de alkollü eğlenceyi yaşamak isteyenlerin yolunun düştüğü o mekan da;
Geceleri otel önünde haberlere konu olacak olayların yaşanmasına neden olan o Roof Bar'da kaçak.
İzin alma derdi yok.
İzin almak için bir girişimde yok.
Nasılsa, ne istiyorlarsa yapabildikleri bir güce sahipler.
Yakalanana kadar her şey yasal.
Ama kaçak arkadaş!
Otelinin neredeyse her köşesinde bir illegallik olan otelin çatısında da, hukuka aykırılık var.
Sorun yok..
Murat Erdal, Radar'larını açar ve bu işi de çözer.
Gideceği yerler belli. Hatır koyduracağı makamlar belli.
Araya girecek dostları belli.
Çözer mi çözer.
O kaçak mekandan bu zamana kadar kazandığı paranın yüzde 1'ini de bu iş için harcar.
Nasılsa, önce kazanıyor. Sonra harcıyor.
Bugün belediye, sorgusuz sualsiz yıksa; oradan kazandığı parayla bir otel daha açar belki de Erdal Ailesi.
Dedim ya, Murat Erdal'ın Radar'ı açık..
Son yazımda dediğim gibi ama..
Fier Otel artık benim şahsi meselemdir.
Onların yasal olmayan işlerini ortaya çıkartmak, asli gazetecilik görevimdir.
Gerekirse o Radar'ını da kırarım.
Artık sinyal gönderemez olur sağa-sola..
Ne zaman öğrenir; bu halkın, bu milletin hakkını yememeyi. İşte o zaman meselem de kalmaz, sorumunda..
O zamana kadar Amerika görmüş, Amerika'da eğitim almış birisi olmasından ötürü unuttuğu Türk Ceza Kanunlarını, Kent Estetik Kurallarını ezberletirim ben ama!
Ben ezberletene kadar, Fier Otel'in önüne ''Dikkat Bu Otelde Radar Uygulaması Var'' yazılabilir.
Bence bir sakıncası yok!
