Merakla Beklenen Valiler Kararnamesi Açıklandı. Kayseri'ye ''Durmak yok, yola devam'' denildi. Şehrin gözü aydın..

Gazetecilik, eleştirisel olur. 
Gazeteci, eleştiren olur.
Gazeteci, muhalif olur.

Eğriyi yazar ki, düzelsin.
Yanlışı yazar ki, doğrulsun..

Başarılı işler övülür. 
Övgüyü de halk yapar.
Gazeteci değil..

Bana bu mesleği böyle öğrettiler.

Benim meslek prensibime göre başarı haber olur, köşe yazısı değil.
İstisnalar hariç.
Bu kez bir istisna da ben yapacağım.

Kimden bahsedeceğim? 

İlk dönem Kayseri Valisi olmasına rağmen bu şehir hariç tüm Türkiye'nin Valisi olan Gökmen Çiçek'ten.

O virane şehirleri, kendi evini onarır gibi onardı.
Yaşlılarla sarıldı.
Çocuklarla konuştu.
Dertlilere derman olman için uyumadı. Saç-sakal karışmış vaziyette, 1 yaralı daha kurtarabilir miyiz diye didindi.
Günlerce, haftalarca hatta aylarca.
Ülkenin büyük bir sınavdan geçtiği deprem döneminde; onun sınavı sadece depremde değil, sonrasında da devam etti.

Sonra iş Kayseri'ye gelince Çiçek bahçesini gördük.

Afyon'da dediği gibi, Kayseri'de de ''Kadınlar'' dedi.
Kadın Kooperatifleri kurdu.

Yetmedi.
İlk kez Kayseri'de ''Gençler'' dedi.

''Erdemlerimizle Varız'' diyerek ERVA'yı kurdu.

Kentin istihdamına yön veren iş adamlarından sanki kendine bişey ister gibi, ERVA Spor Okulu açmasını istiyor.
Geçtiğimiz gün 35. ERVA'yı Talas'a açtı.
Yakında bu 36'da olur 50'de..


Yetmedi..
Uyuşturucu kullanımı bariz azaldı.
Huzur seviyesi neredeyse zirve yaptı.

Ben kendi işimi yapıyorum. Mesai saati gözetmiyorum. Gece 23:00 - 24:00'e kadar ofisimde çalışıyorum, sonra evime gidiyorum.
Bir baktım ki, Vali Gökmen Çiçek'de öyle.
Bazen aynı güzergahı kullanıyor olmaktan ötürü denk geliyoruz. Adeta konvoy gibiyiz. 
Peş peşe.
Diyorum, ''Hadi ben kendi işimi yapıyorum, saat gözetmiyorum. Bu adam ne yapıyor''
Onun için de bu şehrin dertleri, sorunları kendi işi!

Koskoca şehrin mülki amiri, valisi gece 23:00'de 24:00'de evine mi gider?
Bu gidiyor.
İşte bu gidiyor diye, bu yazıyı yazıyorum.

Gelelim diğer konuya..

Kayseri'de yaşanan Suriyeli meselesi.
Hala akşamları şehrin üzerinde saatlerce helikopter uçuyor.
Bu bir önlemdir. Tedbirdir.
Demek ki, o gün ki özverisi görev icabı değilmiş.
Göstermelik değilmiş. 
Bunu anlıyorum.
Ve bir mülki amir olarak görevini değil eksiksiz, fazlasıyla yapmasından ötürü;
Mecburi olan saygının dışında, keyfi olarakta seviyorum bu adamı.
Kayseri’yi, Kayserilerden çok önemsediği için..
Kayseri’yi, Kayserilerden çok sahiplendiği için..

Hal böyle olunca, dillerde dolanan Valiler Kararnamesi’nde adının geçeceği söylentileri ürkütmüştü beni.
Açıklandı. Ve ismi yok.
Birkaç huzur düşmanının, birkaç şer odağının dışında mutsuz olan da olmadı sanırım.
Kararnamede adının geçmemesi, sadece birkaç maddeyle saydığım nedenlerden dolayı bile Kayseri için artıdır.
Bir kazançtır.

Yüzü gülen, babacan, dost canlısı, gençlere abi, yaşlılara evlat gibi yaklaşan bir adamın olası tayini, Kayseri’ye zarar; gittiği şehre ödüldü.

Yırttık..

Çok Vali gördü bu şehir.
Son dönemlerin en iyi Valisi desek, ''abartıyorsun'' diyenin de çıkacağını sanmam.

Velhasıl kelam;
Yine.. Yeni.. Yeniden..
Devam eden görev döneminde daha da başarılı bir Vali;
Daha güçlü bir Kayseri göreceğimiz umuduyla..

Hepimizin gözü aydın..