Bir süredir Öksüt Maden hakkında yazmıyorum, İhbarlar ve iddialar birikti. Madem birikti, başlayalım o zaman kaldığımız yerden!

Kırgizistan'dan kaçar gibi gittiler!
Yetmedi.

71 Kişiyi zehirlediler!
Yetmedi.

3 Milyon Dolar soyuldular!
Yetmedi.

Şehrin neredeyse tüm yetkilierini üstü kapalı tehdit ettiler!
Yetmedi.

Kayseri'nin toprağına kilolarca Civa döktüler!
Yetmedi.

Develi Halkına Civa soluttular!
Yetmedi.

Ama işte gün geldi devran döndü; karma denilen şey hepsinin öcünü almaya başladı.
Öksüt Madencilik'te her şey tepe taklak oldu.

Şirket içindeki milyon dolarlık hırsızlıktan bile, çalanın aptallığı sayesinde haberleri oluyor.
Kendi kendini ihbar etmiş gibi olmuş, hırsızcağız !
Adam hapiste ama, paşalar gibi.
Anlayacağınız balık o kadar kokmuş ki; ''Bana bişey olursa, hepinizi yakarım'' diyebiliyor.

Koku o kadar bastırılamaz hale gelmiş olacak ki; Kanada'dan bile hissediliyor.
Şirkette genel müdür değişiyor.
Yeni genel müdür, çok değil bir kaç ay sonra ''istifa'' kelimesini direk ve sık sık en direk telafuz etmeye başlıyor.
Çünkü ast, üste talimat veriyor.

Çünkü genel müdürün dediğini beğenmeyen ast, başka bir üstün sayesinde aldığı talimatı kesiyor.
Yalan Rüzgarı mübarek.

Aylık kazançları 100-200 bin TL olan bu yöneticilerin, gelirlerini yllık hesapladığımızda ise matematiğin doğasına aykırı şekilde 10 milyonları buluyor.
Ama, işte bu örtülü gelir bile ahengin toparlanmasına yetmiyor.

71 İşçiye soluttukları zehri, bir kadının kibiri ve egosu herkese kusturuyor.

Hapsız adım dahi atamayan dedem ise, ejderha gibi hala ortalıkta geziyor1.
Havada, karada ateş çıkartıyor.

İyi, hoş..
Yazdık, çizdik..
Ama!

Ne bu kokmuş balık derseniz; Öksüt Madencilik derim.
Kadın kim derseniz; ben Pelin Usta Özkayhan diye duydum derim.
Haplı dedemin David Alan Bickford olduğunu da anlamayan yoktur sanırım.

İşte haplısı, kibirlisi, küskünü, dertlisiyle Kayseri'nin başına bela olan bir Öksüt Madencilik var.

Hırsızlığın, entirikanın, şehvetin ve ihanetin bol olduğu bir maden şirketini, AK Partililer bela etti başımıza.

Kimine göre Mehmet Özhaseki..
Kimine göre Murat Kurum..

Hapsız kalkamayan David Alan Bickford, ile onun bir küs bir barışık egosundan yanına yaklaşılmadığından yakınılan prensesi Pelin Usta Özkayhan'ın arasında kaldığı söylenen Genel Müdür Fatih Soydemir'in 2 dudağı arasında bu şehrin kaderi.

Bu kadar hengamenin arasında hala ''Para bizde, güç bizde'' yapmaktan da vaz geçmiyorlar.
Şehrin ileri gelenlerinin bile telefonlarını açmayacak kadar da; şımarıyor, kibirleniyorlar.

Ama adamını zehirledikleri, suyunu içtikleri şehirle ilgili bilmedikleri bir şey var.
Biz 40 kişiyiz.